DİĞER
"NFT’ler o kadar hızlı alınıp satılır ki, birer imgeye dönüşecek zamanı bulamazlar. Bunun bir diğer nedeni de, artık insani bir iradeye ihtiyaç duyulmaması olabilir. İmajları yapay zekâ üretir; neyin trend olacağını bir yazılım tahmin eder ve imajlar bu veri doğrultusunda üretilir; bir muhasebe yazılımı kullanarak kâr getirmesi olası imajları, gif’leri, ikonları satın alırız..."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Girişimci gazetecilik medya sektörünün her alanında kural haline getirilmeye çalışılan güvencesiz ve esnek çalışmayı sahiplenerek bunu bir avantaja çevirmeye çalışmaktadır. Ancak bu avantaj yatırım alanının ve hedef kitlenin sınırı nedeniyle çok az sayıda patron için olumlu, çok büyük sayıda güvencesiz çalışan içinse olumsuz bir sonuç doğuracaktır."
Pandemi sonrasında hayatlarımızı derinden dönüştüren ve büyük ölçüde kanıksanan dijitalleşmeyi, dijital kapitalizmin yapısını ve işleyişini eleştirel bir şekilde ele alan, “ufuk açıcı” bazı kitap önerileri...
"Video oyun endüstrisi iş ve aşkın iç içe geçtiği tek medya endüstrisi değil. Video oyun endüstrisini başka medya endüstrilerinden kısmen farklı kılan şey, arzuları çok genç yaşlardan itibaren mobilize eden, küresel ve interaktif bir altyapıya sahip olması. Ayrıca, oyun denen meta üretildikten sonra da bir hayata sahip – indirilebilir içerik ve bu nedenle hiç bitmeyen bir üretim..."
"Dijital pazarda sadece mallar değil, deneyimler ve duygular da satılıyor. Bilgisayar oyunlarının da en iyi yaptığı şey bir duyguyu uyandırmak ve onu harekete geçirmek. Dolayısıyla video oyunlar duygulanımsal emeğin (affective labor) mobilizasyonu açısından son derece verimli mecralar."
"En zor işlerin üstesinden gelen, kendi parasını kazanan, cinsel hayatını istediği gibi yaşayan, başka bir ülkede tek başına bir hayat kuran Emily’nin yapmadığı bir şey var: O da herhangi bir kültür faaliyetinin içinde bulunmak."
Sinan Aral'ın kaleme aldığı Hype Machine, sosyal medya uygulamalarının artık büyük bir toplumsal tehdit haline geldiğini belgeliyor. Peki bu büyük tehlikeyi bertaraf etmek hâlâ mümkün mü? Aral'a göre, evet.
"Fuchs gibi Marksist araştırmacılara eleştiriler şu yöndeydi: Sosyal medya üretketicileri (prosumer), Marksist emek değer teorisi açısından değerlendirilemez. Bunun yerine, yaptıkları duygulanımsal üretimin ranta dönüştürülen ve reklamverenlere satılan bir müşterek alanı olarak görülmesi gerektiği dile getirildi. Burada bir tıkanma yaşanıyor. Sömürü var mı yok mu?"
“Karantina süreci online platformlarda muazzam bir hareketlilik yarattı. Pandeminin sanat ortamına farklı etkileri var: Çevrimiçi olma, dijital tecrübeler, görsel kirlilik… Ama pandeminin yarattığı şok ve ardıl dalgalanmalar bence ‘eski normal’ arayışının yansıması olan ‘çevrimiçine sığınma’ ve sosyal medyaya saklanma eğilimini tetikledi.”
"Yeni teknolojiler bilinmezlik potansiyelleriyle gelirler ve bu bilinmezlikle oynamak, onunla flörttür heyecan verici olan, onlara taşlaşmış kanaatlerle karşı durmak değil."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.